Endüstrinin geleceği nereye doğru gidiyor? 3 boyutlu yazıcılar, robotlar, yeni malzemeler, eşyaların interneti ve benzeri teknolojiler, üreten. Beyazit ÖztÜrk - acun ilicali /bÜyÜk dÜello (beyaz show yenİ sezon - duration: 6:20. Cebraİl ÖdemİŞ meftun 183,775 views.
Teknolojinin ve bilimin bugüne gelmesinde yazının çok önemli bir etkisi olmuştur. Şöyle bir düşünecek olursak eğer yazı olmasaydı bir buluşun ömrü onu ortaya çıkarak bilim adamının ömrü ile sınırlı olacaktı. O ölünce onun bilgileri de onunla beraber gidecekti. Ancak yazı bulununca bilim insanları yaptıkları çalışmaları yazarak kitap haline getirmiş ve onlardan sonra gelenler de kendilerinden öncekilerin çalışmalarını daha da geliştirmişlerdir. Yani yazı ile birlikte sürekli ileriye doğru bir bilgi birikimi oluşmaya başlamıştır.
Söz'ün değerini baki kılmak için yazıya dökmek gerekliliğini vurgulayan söz öbeği.fakat gereğinden fazla vurgu burada da algıyı yanıltmayı başarmıştır.öyleki söz ve yazı ayrı iki kavramdır.birbirinin yerine geçebilecek ya da kendi durumlarından diğeri için yeni bir durum yaratabilecek olgular değildir söz ve yazı.evet söz uçabilir,yazı da kalabilir.fakat tersi de geçerli olabilir.ayrı iki bölüm halinde incelendiğinde 'söz uçar' sloganlarından biri olarak karşımıza çıkar.radyoda arada bir duymak mümkündür bu sözü.' Yazı kalır' ise tarafından sloganlaştırlmış ve logolarının altında kendine yer bulmuştur.bu iki ayrı kullanım söz ve yazı kavramlarının ayrılığını,farklı birer araç oluşlarını ifade edebileceği gibi,basılı medya ve sözlü medya farkını da bir noktada ortaya koyabilir. Söz şimdiki zamanın hafifliğiyle eriyip giderken, yazı anların ortasına çakılan bir kazık gibi sabit kalır bu zıtlık ilişkisi bir nın enerji olması ve öbürünün ise bir olmasından kaynaklanmaktadır. Ses ağırlığı ve kütlesi olmayan bir dalga iken, yazının ihmal edilebilecek kadar da olsa kütlesi ve hacmi vardır.
Iki aracı arasındaki fiziksel farklara değindikten sonra bu aracıların insan algısını farklı etkilemelerine bakacak olursak şunu görebiliriz: 'söz' kelimenin tam anlamıyla canlıdır, fakat yazı hiç canlı olmamıştır. Söz yaşanan duyguları aktarabilirken, yazı sadece dağarcıktaki duyguları kopyalar. Söz en ufak bir aracı veya formaliteye gerek duymazken, yazı öncelikle kağıda imla kurallarına uygun olarak yazılıp noktalama işaretlerine bulanır ve en nihayetinde da aracı bir kurum veya kişi tarafından son kullanıcıya sunulur.
Söz Uçar Sızı Kalır
Hal böyleyken söz rahatlıkla uçarı, kabullenilemez, heyecanlı veya içten olabilir; fakat yazı ancak o veya bu pazar potansiyeli göz önüne alındıktan sonra karakterini belirleyebilir. Fakat herşeye rağmen söz uçar: yani söz sadece canlıdır; öncesi ve sonrası değil, sadece si vardır. Fakat yazı yazılışından sonraki yüzyıllarda okunup, yazılışından önceki yüzyıllar içinde kurgulanabilir. Hal böyleyken. Sözleri uçurmamın ardından geçen uzunca yıllara rağmen kanadı kırık kalakalmış cümlelerime rastladım bilgisayarımda. Belli ki unutmuşum.
Nekadar da küçükmüşüm. Nekadar da koparmışım kendimi gerçekliklerden ve nekadar da odaklanmışım istediklerime. Büyüdükçe çok bilinmeyenli denklemlerimiz paradokslara evriliyor sanki.
Söz Uçar Yazı Kalır Anlamı
Öyle ki biz bizi çözemez oluyoruz. Şimdi bu mudur büyümek ve olgunlaşmak. Hayır, zaman hem büyütür hem de korkak yapar bizleri. Öyle ki zamanında aldığımız risklerin kenarından geçemez oluruz. Satırlarda kalırlar maceralarımız. Sanki başkasının kaleminden çıkmışlar gibi.